İnsan; organizasyonların en küçük ama en güçlü kaynağıdır. Bu nedenle ki şirketlerin yapması gereken yatırımların en büyüğünü önce insanlar hak eder. Güçlü bir şirket için, güçlü ekiplere, güçlü ekipler için ise güçlü ve motive insanlara ihtiyacımız vardır.
Her zaman savunurum: “Bir şirketin en önemli sermayesi insan gücüdür.” Günümüz Türkiye’sindeki malum sorunlara, işsizlik durumlarına rağmen şirketlerden hala delicesine istifalar yükseliyor. Belki de şirket, işveren veya yönetici olarak çalışanlarımızın istifa yoluna ışık tutuyor olabiliriz. Bunu bir düşünelim istiyorum.
Bu nedenle 9 yıldır bu sektörde bu işi birebir yapan biri olarak araştırdığım ve gerçekleştirdiğim çıkış mülakatlarında en çok duyduğum “davranışsal boyuttaki beklentileri”, tabiri caizse sitemleri sizler için aşağıda derledim.
Şirketimizin değerli yeteneklerini kaybetmemek için bu sese kulak verelim istiyorum.
“Değerli ve önemli olduğumu hissetmek istiyorum ama tam tersine 'senden çok var' bakış açısıyla karşı karşıya kalıyorum.”
“Güven duyulmasını ve sorumluluk verilmesini istiyorum ama karşılığını bulamıyorum.”
“Fikir ve önerilerime önem verilmesini bekliyorum ama umursanmadığını görebiliyorum.”
“Yeteneklerimin doğru değerlendirilmediğini düşünüyorum ve bu iş beni köreltmeye başlıyor.”
“Kariyer yolum ile ilgili bir planlama yapılmadığını görüyorum. Başarılı ve başarısız olduğumda ne olacağımı bilmiyorum.”
“Çalışma düzenimi ve iş planımı kendim yapıp bunun üzerinden raporlama yapmak istiyorum. Nerede, ne zaman, nasıl yapacağıma yöneticimin karar vermesi yaratıcılığımı kısıtlıyor.”
“İş ve yaşam dengemi kuramadığım bir düzende çalıştırılıyorum. Bu da özel hayatıma müdahale edildiğini hissettiriyor ve hayatımı kısıtlıyor.”
“Adaletsiz yönetildiğimizi ve insanların kayırıldığını hissediyorum. Bu beni demotive ediyor.”
“Yöneticimin sert ve agresif iş yönetim modeli beni huzursuz ediyor.”
“Yeni teknoloji veya yöntemleri kullanmama izin verilmiyor. Bu da gelişimimi negatif yönde etkiliyor.”
“Doğru iş yönetim planı yapılmadığı için gereğinden fazla çalışıp hırpalanıyorum.”
“Bir problemle karşılaştığımda danışabileceğim bir yöneticim olmaması benim ileriye gitmemi engelliyor.”
Yukarıda belirttiğim davranış boyutlarına yönelik beklentiler eminim ki sizlerin de karşınıza bolca çıkan başlıklardan ibaret.
Ne dersiniz? Sanki çalışma arkadaşlarımız çok da yanlış geri bildirimler vermiyor gibi. Şimdi kendimize sormamız gereken sorular şunlar olmalı:
Yetenek yönetimine dair yaklaşımımda doğru ve yanlışlarım neler?
Çalışma arkadaşlarımın beklentilerini, şirket çıkarlarıyla aynı hedefe nasıl odaklayabilirim?
Yeteneklerimi doğru bir şekilde yönetmek ve elde tutmak için ne gibi çalışmalar yürütmeliyim?
İnsan yönetiminde beni başarıya götürecek yeni yaklaşım uygulamaları neler?
Sevgilerimle.
Comments